Sözde mükemmel bir oyun 'cam'

'Cam' diye bir tiyatro oyunu var duydunuz mu? Bir pazar günü gittik ve çokta pişman olduk. Halbuki bir çok köşe yazarı ve tiyatro eleştirmeni bu tiyatro oyununu yazılarında öve öve bitiremiyor durumda. İlk defa geçenlerde düşüncelerimi dile getiren bir yazı okudum ve tam anlamıyla katıldığım bu yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim.  

                                                     

'Yaprak Dökümü' dizisinin fettan gelini Deniz Çakır başrolde... Ama ne rol; tiyatro sahnesinde yarı çıplak gezinip duruyor... Bol bol bacak ve sırt dekoltesi gösteriyor, ağza alınmayacak kadar da küfürlü konuşuyor. O kadar küfür ve argo var ki 'Recep İvedik' bile masum kalır. Her şey bir resim atölyesinde geçiyor ve ana fikir şu: 'Farklı tercihler farklı sonuçlar doğurur.

' XXXXXXXXXX Ancak oyundan akılda kalan diyaloglar çoklukla, "Kim kiminle yatmış, kim kimden hamile kalmış, çocuk ondan mıymış başkasından mı?" şeklinde olunca insan tiyatroya gittiğine bin kez pişman oluyor. Kullan cinselliği ve küfrü, kadın kocasını aldatsın, koca karısını aldatsın, insanlar birbirini baştan çıkartsın, koy sahneye; adı tiyatro olsun... Sanat bu kadar basit ve ucuz olmamalı. Basit ve ucuz, izleyene hiçbir şey vermeyen, gazoz köpüğü oyunlar, çok değerliymiş, çok önemliymiş, bulunmaz Hint kumaşıymış gibi sunulmamalı. Adına eleştirmen denilen kişiler, palavra değil gerçekleri yazmalı ve topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmeli. Devlet Tiyatrosu'nda, Şehit Tiyatrosu'nda oynananı da bunu da aynı kefeye koyup, ikisine de tiyatro dememeli.

 XXXXXXXXXX Bu harika(!) oyunda Deniz Çakır'ın rolü ne mi? Sıkı durun, o çok çarpıcı ve özel rolü açıklıyorum. Önce arkadaşının kocasını, sonra da öğrencisini baştan çıkartıp, her ikisiyle birlikte olan işsiz güçsüz ve sorumsuz bir kadın... Laf aramızda, oyunda ressamı canlandıran Dolunay Soysert'in performansını her şeye rağmen beğendim. Zaten, sanat adına görünen bir o performans var. 

XXXXXXXXXX Bütün bunları niye mi yazdım, son günlerde bu oyunun reklamı her yerde yapılıyor. Siz de benim gibi reklama aldanıp da gidersiniz, hem paranıza hem zamanınıza yazık olur... Hele, ailece orada olursanız tıpkı yanımda oturan çocuklu karı koca gibi utancınızdan yüzünüz kızarabilir benden söylemesi... Oyundan çıkarken, genç kadının kocasına söyledikleri çok ilginçti: "Filmlere yaş sınırlaması getiriyorlar da böyle oyunlara niye getirmiyorlar, çoluk çocuktan utandım."

Yazan : Bilal Özcan