Süt mü? Yoğurt mu?




Öncelikle hangi sütü ' kutu süt / günlük süt ' içmeliyiz diye bir araştırma yapmamın daha doğru olacağını düşündüm ve işte doktorlarımızın tavsiyeleri;

Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, “Kutu sütler ölü sütler” diyor..

Evde alıp kaynattığınızda da süt ölüyor. Çünkü ekşimeyi ve sütün kesilmesini engelliyorsunuz o sırada. UHT’de ise bunun daniskası yapılıyor. Çünkü normal şartlarda evde 135 derece sıcaklığa ulaşamazsınız. En fazla bir sıvıyı bir atmosfer basınçta 100 dereceye kadar kaynatabilirsiniz. Daha fazlası olmaz. UHT ile bu sütleri 135 dereceye çıkartıyorlar. Bunun için de yüksek basınç kullanmaları gerekiyor. Yüksek basınç kullandığınız zaman o süt proteinleri de çok ciddi tahribata maruz kalıyor. Bütün enzimler de ölüyor, ama böylece sütün ekşimesi engellenmiş oluyor. Geriye protein parçacıkları kalıyor ama onların da doğal yapısı değişiyor. O nedenle en alerjik gıda süttür. Açık ara! Son yıllarda ise muazzam bir artış göstermiştir. Diyelim ki Türkiye’de 20 yıl önce bir alerji varsa, şimdi bu 10 olmuştur.

Prof. Ahmet Aydın “Kutu sütün ömrü artıyor ama süt de süt olmaktan çıkıyor...

“UHT (kutu süı) süt dediğiniz öyle bir süt ki, ekşimiyor, aylarca saklanabiliyor. Bu yüzden de kolay kolay zehirlemez, zira bozulmaz. Çünkü 135 derece sıcaklıkta, basınç altında kaynatıldığından içinde ne faydalı ne faydasız tek bir mikrop kalmıyor. Amaç sütün ekşimesini engellemek ve raf ömrünü artırmak. Ömrü artıyor ama süt de süt olmaktan çıkıyor. UHT süt üreticileri, ‘Biz bu işlemi zararlı mikropları öldürmek için yapıyoruz’ diyorlar. Sanki ateşin aklı var; faydalı ve zararlıyı ayıracak! Aslında onlar sütleri dayanıklı beyaz eşya haline getiriyorlar!”
UHT sütlerin sağlığa faydası yok, ama iş bununla kalsa iyi! Aydın şöyle diyor; “UHT süt, vücuttaki faydalı mikropları, yani probiyotikleri yok ediyor. Bunun karşılığı ise hastalıktır. Faydalı mikroplar bağırsaklarımızda bir tabaka oluşturur ve her türlü zehirli maddenin kana geçişini engeller. Bu düzeni bozarsanız, bağırsaklarınız elek gibi açılır, geçmemesi gereken tüm maddeler de kana geçer.”
Yani UHT sütle beslenen bir çocukta zararlı mikroplara direnç düşüyor. Bunun yanı sıra yeterince sindirilmeden kana karışan maddeler vücudun dengesini bozuyor. Bu maddeleri düşman sanan vücut, saldırıya geçiyor. Denge iyice altüst oluyor. Sonuç, astım, tiroid, Tip 1 diyabet ve MS... Her biri birbirinden ciddi hastalıklar!
Bitmedi, daha şaşırtıcı ve ürkütücü bir bilgi daha size... UHT süt, bağımılılık yapabiliyor! Etkisi biraz daha düşük çaplı olsa da aynen morfin etkisi! “Çocuk bir bardakla başlıyor ama öyle alışıyor ki süte, başka bir şey tüketmek istemiyor. Bu çocuklar yere düşse de, canları acımaz, ‘uf’ der kalkar. Oysa normal yaşıtları ortalığı birbirine katar! Çünkü ağrı hissetmezler. Zira UHT süt sebebiyle proteinler sindirilmeden kana geçiyor, bu da çocuklarda morfin etkisine sebep oluyor! Kronik bir morfin zehirlenmesi gibi düşünebilirsiniz. Bu olay çocukların davranışlarını da çok etkiliyor, algılama ve konuşma bozukluklarına neden olabiliyor” diyor Dr Aydın...

 Trakya Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Dr. Olcay Karaman
son  zamanlarda UHT süt konusunda bazı televizyon kanallarında yayınlanan reklam kampanyalarını eleştirerek, bu reklamların süt tüketicilerini yanlış yönlendirdiğini ve süt üreticilerini olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Karaman “Özellikle bir sanatçının ‘çiğ süt çok sağlıksız, aksine UHT tekniği ile satılan sütler çok sağlıklıdır’ şeklindeki sözleri bilimsel açıdan yanlış ve halk sağlığı açısından ise kabul edilemez niteliktedir” dedi.

Süt mü ? Yoğurt mu? Diye sorduğumuzda da doktorlarımız ;

Osman Müftüoğlu ;
Süt ve süt ürünleri hem kalsiyumdan çok zengin olmaları, hem de içlerindeki kalsiyum kolay emilir olduğu için ilk akla gelen kalsiyum kaynakları. Kalsiyum badem, baklagiller, incir, hatta suda bile mevcut. Ancak bilinen en güçlü kaynaklarından biri hala süt ürünleri. Süt ürünlerini kalsiyum kaynağı olarak fazla miktarda tüketmek, eğer tam yağlı süt ürünleri kullanılırsa kolesterol yüksekliği ya da kilo sorununa neden olacağı gibi endişelere yol açıyor. Süt ürünlerini de kararında kullanmakta ve sütten ziyade yoğurt ve peynire öncelik vermek daha iyi. Dondurma yüksek kalori içeriği nedeniyle daha sorunlu bir besin gibi. Birinci sıraya yarım yağlı yoğurt ve ayranı, ikinci sıraya da yağı azaltılmış peyniri koymakta fayda var.

Dr. Murat Kınıkoğlu;
Süt mü içelim yoğurt mu yiyelim?” diye soran hastalarıma, illa birini seçecekseniz “Yoğurt yiyin” derim. Hem besin değeri açısından daha kıymetlidir hem de hazmı kolaydır. Yoğurdun oluşumu sırasında sütün içindeki laktoz hidrolize olduğu için sütü sindirmekte güçlük çekenler yoğurdu kolayca hazmederler. Bu yüzden gaz, şişkinlik ve hazımsızlıktan şikayet eden kişilerin yoğurdu tercih etmeleri doğru olur.
Kalp damar hastalığı riskiniz yoksa günde bir kâse yoğurt ömrünüze ömür katar. Kalp krizi geçirmiş bir kişinin veya damarlarında sorun olan kişilerin kolesterol yüksekliği nedeniyle dikkatli olması gerekir.
İmkanınız varsa, iyi süt ve maya bulabiliyorsanız yoğurdunuzu kendiniz yapın.
Çocuklarınızı yoğurt tadına alıştırmanız çok önemlidir. Bu yüzden küçük yaştan itibaren yoğurt yedirin. Son günlerde reklamı çokça yapılan meyveli yoğurtlar şeker ve renklendirici ihtiva eder. Üzerindeki yazıları dikkatle okuyun şeker katkılıysa çocuğunuz için faydasından çok zararı olabileceğini unutmayın.


Ben tüm bu okuduklarımdan sonra evde organik günlük sütle yoğurt yapıp yemeyi tercih ediyorum..bu arada evde yoğurt yapmak düşündüğümden çok çok daha kolaymış ..Onu da bir sonraki yazımda paylaşacağım..






Yorumlar

Popüler Yayınlar